Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Denktaş’ı anlattı: Kimseye hayır diyemezdi… Kıbrıs konusu hariç

Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Denktaş’ı anlattı: Kimseye hayır diyemezdi… Kıbrıs konusu hariç

Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Denktaş’ı anlattı: Kimseye hayır diyemezdi… Kıbrıs konusu hariç

✏️–Kıbrıs Postası —✏️

KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile birlikte 12 yıl çalışan Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Denktaş’ın yumuşak kalpli biri olduğunu, hayır diyemeyen bir kişiliğe sahip olduğunu ve Kıbrıs konusu hariç, kimseye hayır diyemediğini Kıbrıs Postası’na anlattı.

Kıbrıs Postası Köşe Yazarı Levent Kutay, tarihe not düşen nitelikte bir röportaja imza attı… Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a en yakın isimlerden Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, görevdeki son yılları, kritik anları, sevinçleri, hüzünleri samimi sözlerle anlattı…  

Tarihi anlarda hep o vardı… Uğur Karagözlü, Efsane Lider Denktaş’ı anlatıyor.

Levent Kutay, “Liderlerin yanında, görünmeyen kahramanlar vardır. Tarihi olaylara birlikte tanıklık ettikleri isimler… Üzüntü, sevinç, en kritik, tarihi anlar, zihinlerine… Konuşmayı, çok sevmezler… Edindikleri deneyimin, benimsedikleri kültürün gereğidir bu… Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın son görev yıllarında Özel Kalem Müdürlüğü’nü yapmış Uğur Karagözlü de tanıklık ettiği dönemi çok fazla dile getirmeyi tercih etmeyen çok özel isimlerden birisi. Çok ısrar ettik. Kırmadı. Sadece Denktaş’a değil, hala tüm aileye en yakın bir dost Uğur Karagözlü… Zaman zaman güldük… Ağladık… İlk defa bir röportajda ağladım… Çörek, hellim, espresso eşliğinde… Meslek hayatım içerisinde, tarihe not denilebilecek nitelikte bu röportajın değeri hep ayrı olacak benim için… Keyifle okumanızı diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“KİMSEYE HAYIR DİYEMEZDİ… KIBRIS KONUSU HARİÇ”

Denktaş’ın Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Özel Kalem Müdürü Güral Tanova’nın izne çıktığından bahsederek, kendisinin bu süreçte görevde olacağından kendisine söylediklerinde elinin ayağının titrediğini belirtti. Uğur Karagözlü, “Denktaş’ın katı, ezen, biçen, gözünün yaşına bakmayan bir adam olarak bilirdim. Karşısına oturdum, benden önce korumasına şunu sormuş, ‘Nerden buldular bu uyurgezeri’ diye… Ertesi gün Asil Nadir İngiltere’den kaçıp KKTC’ye geldi. İngiliz gazeteciler KKTC’ye doldu… Herkes Denktaş’la görüşmek istiyor. İngiliz Yüksek Komiseri iade ister falan… O günlerde kendimi gösterdim sanırım, ondan sonra CTP-DP Hükümeti, diğer önemli gelişmeler derken, yoğun çalıştık. Atamalar yapılırken, bana ’senin atama yazın ne oldu?’ diye sordu… Bilmem efendim dedim, söyle yazsınlar artık dedi. Dışarı çıkınca, sevinçten havaya havaya sekerdim” diye konuştu.

“HAYATTA TANIDIĞIM EN YUMUŞAK KALP BİR İNSANDI”

Uğur Karagözlü, Rauf Raif Denktaş’ın hayatta tanıdığı en yumuşak kalp bir insan olduğunu ifade ederek, hayır demeyi bilmeyen kişi olduğunu söyledi. Karagözlü, “Kıbrıs konusu dışında… 12 sene yanında çalıştım. Bir defa fırçasını yedim. Usturuplu bir fırçaydı. Yerden göğe kadar hak etmiştim. Onun dışında bir kötü lafını işitmedim. Şahsıma, ya da başkasına tek kötü davranışını görmedim. 12 yıl boyunca, bağırsın, çağırsın, sövsün saysın… Asla…” ifadelerine yer verdi.

KIBRIS KONUSU’NDA İZLEDİĞİ POLİTİKA, KENDİ SİYASİ GÖRÜŞÜNÜN ISRARI MIYDI YOKSA BUNU HALKIN İHTİYACI MI OLARAK BELİRLEMİŞTİ?

Rauf Raif Denktaş’ın Kıbrıs konusunda izlediği politika hakkında bilgilendirme yapan Uğur Karagözlü, “Ablası vardı Neriman hala… Denktaş’ın çocukluk anılarını anlatırdı. Evin bahçesinde ağaca tırmanırmış. Elinde tahta bir kılıçla düşmanlarla savaşırmış. Her çocuk, kendi doğduğu dönemin ürünü olur. Denktaş bir liderdi ve kendisine bir inanış anlayışı yaratmıştı. Denktaş’a inanan büyük insan grupları kitleler oluştu. Evet Denktaş, Kıbrıs konusunda sağ görüşe inanırdı. Ama solcularla da çok iyi dostlukları vardı. Kıbrıs sorunu işin içine girmediği sürece bence ne sağcı ne de solcuydu klasik anlamda. Kafatasçı milliyetçi hiçbir zaman olmadı, onun kadar hoşgörülü birisini görmedim” diye konuştu.

Rauf Raif Denktaş’ın 2004 yıllarında çok zorluklar yaşadığın aktaran Uğuz Karagözlü, Denktaş’ın torunlarının vatan haini diye pankartlarını okuduğunu söyleyerek, “O dönemde bunları yaşarken daha da gözümde büyüdü. Referandumda kaybedeceğini biliyordu ama tek başına mücadeleden vazgeçmedi. O günlerde çok ses çıkarmadı ama kurduğu çalıştığı, didindiği her şeyin patır patır yıkıldığına tanık oluyor olmasına rağmen, inancını hiç yitirmedi. Annan Planı’na onay verilmesini isteyen bazı sivil toplum örgütlerinin kendisini ziyaretlerinde bile, sinirlendiği anlarda, belli etmeden odasına geçer, soluklanır geri dönerdi” dedi.

Denktaş’ın yürekten inanmadığı şeyleri yapmadığını kaydeden Uğur Karagözlü, akıntıya karşı kürek çekmesi halinde kahraman olabileceğini vurgulayarak, bir dönem daha seçimi garantileyeceğini belirtti.

“ANNAN PLANI DÖNEMİNDE, DENKTAŞ’A SÖYLENENLER ÜZÜCÜ”

Uğur Karagözlü, Annan Planı döneminde, Denktaş’a söylenenlerin üzücü olduğunu belirterek, hak etmediğine yer verdi. Kıbrıs Türkünün Denktaş’ın cenazesi gibi cenaze görmediğini ifade ederek, “Bundan sonrasında da görmeyecek” diye konuştu.

Uğur Karagözlü, Denktaş’ı mücadelesini, ağırlığını, kıvrak zekasını ve konuşma kabiliyetini Churchill’e benzettiğini vurgulayarak, “Denktaş da halkını, Churchill gibi, korkunç bir savaşa hazırlamıştı. Denktaş’ın bu halk için anlamını öğrenmek için sürgünden dönüşünde nasıl karşılandığına bakarsanız anlarsınız. Beynime kazınmıştır. Denktaş, hak ettiği saygıyı, cenazesi için toplanan mahşeri kalabalıkla gördü. Öyle bir cenaze başka olmaz. Hele ağlayan bir kadın vardı Girne Kapısı’nda asla unutamam. Mesela, bugün de zamanında küfür edenler bile özlemle saygıyla anıyoruz diyorlar hiçbir beklenti olmadan” ifadelerine yer verdi.

Denktaş’ın en büyük kaybının Raif Denktaş’ın kaybı olduğunu anlatarak, “Denktaş’ın şakacıydı ancak senenin bir günü hariç başkanlık içerisindeki havayı bıçakla kesebilirdin. Denktaş’ın kafasında, Raif’in ölümüyle ilgili soru işaretleri hep vardı” dedi.

Karagözlü, “Denktaş’ın en büyük korkusunun ise halkın, kurulan devletten soğutmaya çalışacakları olmasıydı” dedi.

Denktaş’ın en büyük başarılarından bahseden Karagözlü, Denktaş’ın, Türkiye halkının gözünde bir kahraman olduğuna değinerek, “Büyük kahramandı. Ben bile bunun kaymağını hala yiyorum. Ben asla yapmam ama Türkiye’ye gittiğimde, bir dükkana girdiğimde, arkadaşım beni tanıtır tanıtmaz hala akan sular duruyor. Bir Kıbrıslı Türk olarak onunla gurur duyuyorum” açıklamasında bulundu.

“SON DÖNEMDE DUYDUĞU SÖZLERİ VE TAVIRLARI ASLA HAK ETMEDİ”

Denktaş’ın son dönemlerde yıprandığını belirten Karagözlü, “Çok uzun süre görevde kalmıştı. Son dönemde duyduğu bazı sözler ve tavırları asla hak etmedi” dedi.

Denktaş’ın Anna Planı döneminde engel olarak gösterildiğini aktaran Karagözlü, “Tanık olduğum en mükemmel olaylardan biri, Annan Planı’nın mimarı Sir David Hannay ile diyaloğudur. Denktaş, sürecin referandumla biteceğini çok iyi biliyordu. Bunu engellemek istiyordu. Hanney ile nasıl dövüştüler? Sonuçta, büyük güçler müdahil olunca, sonuç ortada… Denktaş çözümün önünde tek engel gibi gösterildi. Şimdi de çıkıp haklıymış deniliyor. Bu da beni çok mutlu ediyor” ifadelerine yer verdi.

Makarios’un, Denktaş’ı sürgün edince, bilmeden iyilik yaptığından bahseden Karagözlü, “Denktaş, sürgünde iken Türkiye ile çok iyi ilişkiler kurdu. Siyasetini, bunun üzerine inşa etti” dedi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, Türkiye’nin Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel ile çok iyi bir dost olduğunu belirten Karagözlü, “Belden aşağı şakalar, fıkralar dahi konuşur, gülüşürdü. 1974 dönemi Başbakanı Ecevit ile karşılıklı büyük saygı ve sevgi vardı. Ecevit’in, Denktaş’a büyük saygısı vardı. Demirel ile dostluk farklıydı” dedi.

Özel Kalem Müdürü Uğur Karagözlü, Denktaş’ı anlattı: Kimseye hayır diyemezdi… Kıbrıs konusu hariç

 

Haber Kıbrıs

Buradan Haber Kaynağına Ulaşabilirsiniz

 

 

[slide-anything id=’39937′]

Cevap Yaz