Nokta atışları
✏️–Kıbrıs Gazetesi —✏️
ECZANELER DE, HASTALAR DA İLAÇSIZLIKTAN KIRILIYOR: İlaç darlığı eczacılarımız için de, hastalarımız için de kritik noktada… Görüştüğüm bazı eczacı dostlar; ciddi boyuttaki darlığın eczanelerin kapanması noktasına doğu seyrettiğini ifade ettiler… Kimi eczacının stokçuluk yaptığı iddialarını da yanıtlayan eczacı arkadaşlar “ilaç var mı ki bunun stokçuluğu yapılsın?” diyorlar.
Türkiye’nin uyguladığı ihracat yasağı kapsamından KKTC olarak hâlâ çıkılamadığı belirtiliyor… Bir süre önce K.T. Eczacılar Birliği bu konuyu TC Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile yapılan acil görüşmeye taşımıştı… Feyzioğlu’nun sorunun aşılabilmesinde çabasını esirgemeyeceği kesin olmakla birlikte, gittikçe büyüyen ilaç darlığının aşılabileceğinin belirtileri henüz yok… Türkiye’deki ilaç fabrikalarının ham madde ithal edemediklerinden dolayı üretime getirdikleri kısıtlama da sorunun esas nedenlerinden biri… İstanbul ve Ankara’daki bazı çalışan eczanelerin vitrinlerinde şu yazı görünür oldu: “AÇIK / ŞİMDİLİK”…
Var olan ilaçların fiyatına da boyuna zam yapılıyor… Eczaneler mücevherat dükkânına dönüşmüş durumda!.. Sağlığın hiç bu denli pahalılaştığı görülmedi…
***
GEÇİTKALE HAVAALANI: Elimizle mahvettiğimiz, içinden araba ralli parkuru geçirdiğimiz Taksim Sahası’nın onarımından sonra, şimdi sıra yine elimizle mahvettiğimiz Geçitkale Havaalanı’nın onarımında… Sağ ol Anavatan Türkiye…
KKTC’nin yedek, güvenli ve stratejik hava alanı Geçitkale’yi çalışamaz duruma getiren çevresindeki yüksek gerilim enerji hatları Anavatan Türkiye’nin finanse edeceği bir projeyle kaldırılacak ve bu ikinci havaalanımıza yıllar sonra yeniden işlerlik kazandırılacak…
Düşünebiliyor musunuz?.. Türk Yıldızları’nın uçuşta harikalar yaratan akrobat pilotları bile o havaalanını kullanamaz oldular… Şimdi imzalanan protokol gereği, söz konusu enerji nakil hatları hava trafiğini engellemeyecek şekilde alanın uzağına taşınacak…
“Hayırlara vesile olsun” diyelim…
***
SORUMLULAR KİM?: Günün önemli haberi bu, ama eksik yanı var… Geçitkale Havaalanı’nı yıllar önce kimlerin hangi amaçla o devasa enerji hatlarıyla ablukaya alarak işlemez duruma getirdiğine vurgu yapılmaması haberin eksik yanıdır.. Geçitkale Havaalanı göz göre göre neden işlevsiz duruma getirildi? Bunun sorumluları derhal sorgulanmalı ve sonuç kamuoyumuza sunulmalıydı, ama gereği yapılmadı.. Bu büyük hatanın giderilebilmesi için şimdi Anavatan Türkiye’nin vergi mükelleflerine yeniden başvuruluyor.. Hatayı yapanlardan ise hiç hesap soran yok… Yazık ve günahtır…
KKTC Başbakanlık Denetleme Kurulu Eski Başkanı Muzaffer Sevinç’ten aldığım mesajdır: “Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun bu konuda Başsavcılığa sunulan raporu var.”
Peki ne oldu o yıllanmış raporun akıbeti?..
Takip eden kim?..
***
TOPLU TAŞIMACILIK UMUDU: Yetersizliklerini gittikçe artıran bir altyapıda tehlikeli bir trafik yoğunlaşmamız var… Bitmez tükenmez ölümcül facialarıyla bunaltan ve korkutan bir trafik… Dahası, seri katilimize dönüşmüş bir trafik…
Bu sürdürülemez durumu ıslah edebilmenin tek yolu toplu taşımacılığı çağdaş anlayışla organize ederek trafik anarşisine son vermektir… Hepimizin umudu bu işte… Ama bozuk düzenin içinden gelen sert uyarılara karşın bu umuttan halen o kadar uzağız ki…
Olaya tarih perspektifinden bakalım isterseniz: İngiliz Sömürge Yönetimi’nin ilk dönemlerinde vazgeçilmez önemli bir ulaşım aracı olarak Kıbrıs’ta tren vardı… İngiltere otomobil üretim endüstrisini kurumsallaştırınca tabii ki geniş pazarlara ihtiyaç duydu… Ürettiği otomobillerin Kıbrıs’ta da satılabilmesi için tren seferlerini durdurdu, Lefke’den Mağusa’ya dek uzanan rayları söktürdü, treni tarihe gömdü…
Şimdi bizim KKTC devleti de hazinesindeki açıkları kapatabilme adına devlete az getirili, halka ise ucuz toplu taşımacılığı organize etmez… Peki ne yapar? Yüksek gelirli otomotiv piyasasına olağanüstü teşvikler sunar…
Bir düşünün her araç sahibinin her yıl devlet hazinesine ödediklerini… Ödenenler, gün gelir aracın gerçek değerini de aşar… Gelin de bu mali tablo karşısında organize çağdaş toplu taşımacılığı hayal ediniz!..
***
ENFLASYONİST HAYAT: Satıştaki malı almaya talip olanlar satış sorumlusuna başvururlar, sorumlu ise kıvırdıkça kıvırır satış işlemini uzatmak için… Bilir ki adam, bu enflasyonist ortamda satılmayan malın fiyatı da yükselir.. Sözün özü; bu adamlar “satış sorumlusu” falan değil, profesyonel “satmama sorumlusu” resmen…
Buradan Haber Kaynağına Ulaşabilirsiniz |