Jeoloji Yüksek Mühendisi Mehmet Necdet, “zemin etüdü gerçeğine” dikkati çekti

İkiz Maraş depremi sonrası, yapı denetimi başta olmak üzere zemin etütlerinin önemi de vurgulanıyor… 

Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Necdet, projelerin zemin etüdüne göre dizaynının önemli olduğuna dikkatini çekti…

Mehmet Necdet, “Kutu gibi yıkılmış binalar vardır. Bazı binaların değim yerindeyse tepe taklak olması, zemin etüdü bakımından da önemlidir. Projelerin zemin etüdüne göre dizaynı önemlidir” dedi.

Dr. Mehmet Necdet, katıldığı tv programında şöyle konuştu;

“Kıbrıs 95 milyon sene içinde çeşitli süreçler içinde jeolojik anlamda depremlerden oluşan bir bölgede… Plaka sınırlarındayız. Doğumuzda bulunan ölü deniz bir plaka sınırıdır, bölgesidir mesela… Kıbrıs’ın alan ve konumu itibarıyla Afrika levhası altımızda üstümüzde de Anadolu mikro levhasının uzantısı… Güney Batımızda Baf açıkları dalma batma bölgesi de Afrika bölgesinin kapandığı sınırdır aslında… Geçmişteki Kıbrıs’ta tahribatların oluştuğu bir alandır… Deprem bölgesinde olduğumuz doğrudur…”

“ALP DAĞLARI, İSVİÇRE HİMALAYA KUŞAĞININ KENARINDA BULUNAN BİR YERDEYİZ”

“Bulunduğumuz bu alan Alp dağları İsviçre Himalaya kuşağının kenarında bulunan bir yerdeyiz… Avrupa’nın güneyi, İtalya Kuzeyi, Yunanistan civarları ve Türkiye’nin güney kesimindeki Toros dağları üzerinden İran’a, oradan da uzak doğuya uzanıp gidiyor. Binlerce km’lik bu dağ silsilesi dünyanın en aktif fay bölgesi…

Arap platformunun ilerleme hızı daha fazla… Son depremin yıkıcı olmasının sebebini rezonansa bağlayan uzmanlar vardır. Yani suya atılmış ikinci taşın ilk taşın oluşturduğu dalgalarla bir noktada birleşmesi misali… Kutu gibi yıkılmış binalar vardır. Bazı binaların değim yerindeyse tepe taklak olması, zemin etüdü bakımından da önemlidir. Projelerin zemin etüdüne göre dizaynı önemlidir…”