CTP Kadın Örgütü’nden Cumhurbaşkanlığı önünde eylem!
✏️–Kıbrıs Postası —✏️
CTP Kadın Örgütü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı önünde eylem yaptı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, Cumhurbaşkanlığı önünde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla eylem yaptı. Eylemde, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganı atıldı.
Eylemde, CTP Milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya tarafından okunan bildiride, “ekonomik krizle birlikte derinleşen yoksullaşmaya, demokrasiye yapılan müdahalelere ve kadınların yaşamak zorunda bırakıldıkları erkek şiddetine karşı ses vermek için” Cumhurbaşkanlığı önünün seçildiği kaydedildi. Bildiride, “Bugün Cumhurbaşkanlığı makamını elinde tutan Ersin Tatar’a ülkemizde günde 3 kadının şiddete maruz kaldığını duyurmak için buradayız” denildi.
KKTC’de her on kadından 6’sının psikolojik, her 10 kadından 4’ünün fiziksel şiddete maruz kalırken, yetişkin kadın nüfusunun da yüzde 25’inin cinsel şiddet mağduru olduğu ifade edilen bildiride, buna rağmen devletin bir kadın sığınma evinin dahi bulunmadığı belirtildi. Bildiride, Cumhurbaşkanının yerleşkeye karşı çıkmaması eleştirildi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi için yasanın çıkmış olmasına rağmen faaliyete geçirilemediği, yasa gereği Şiddeti Önleme Dayanışma Merkezleri ve İmdat Hatlarının henüz hizmette olmadığı kaydedilen bildiride, “Tüm bu düzenlemeleri yapmanın masrafı sizin (Cumhurbaşkanının) bir yıllık Türkiye gezinizin harcamalarından daha az” ifadelerine yer verildi.
Bildiride bazı toplumsal sorunlara çözüm bulunmadan Cumhurbaşkanlığının yurt dışı ziyaretleri yapması ve Cumhurbaşkanlığı ile Cumhuriyet Meclisi yerleşkesinin yapımına onay verilmesine eleştiriler yapıldı.
Bildiride ekonomik kriz yaşanmakta olduğu, asgari maaşın açlık sınırının altında olduğu, halkın anlık ekonomik politikalardan dolayı yoksullaştığı ifade edildi.
Ayrıca, düşük gelirlilerin yararlanabileceği bedava kreşler, yaşlı bakım hizmeti veren kurumların bulunmamasının da eleştirildiği bildiride, CTP Kadın kollarının toplumsal iradesini devretmeden Kıbrıs’ı bir bütün olarak yurt yapmak için söz vermiş bir geleneğin parçası olduğu kaydedildi.
“Örgütlü yapılara saldırarak hakkını arayamayan bir halk yaratılmaya çalışıldığı” savunulan bildiride, nüfus yapısı ve siyasal iradeye müdahale edilmeye çalışıldığı da iddia edildi.
Buradan Haber Kaynağına Ulaşabilirsiniz |